Son yıllarda dilimize giren bir kavram: nesnelerin interneti. Kısaltmasını IoT olarak gördüğümüz İngilizce ¨Internet of things¨ kavramı Türkçeleştirilirken nesnelerin interneti olarak kabul görmüştür.
Genel olarak nesnelerin interneti denildiğinde bir biri ile haberleşen, iletişime geçen nesneler üzerinde durulmaktadır. Bu iletişim kapalı devre, internet ağı veya teknolojinin izin verdiği farklı bir yöntem üzerinden olabilir. Cihazlar, üzerlerinde taşıdıkları sensörler, bluetooth, kablolu, kablosuz veya diğer iletişim protokolleri aracılığı ile iletişim kurarlar. Ancak yalnızca nesneler arasında değil, insan nesne arasındaki haberleşme de nesnelerin internetinin konusu olacaktır.
Nesnelerin internetinin ¨nesneleri¨ çoğunlukla otonomdurlar; yani bağlı bulundukları diğer nesnelerle oluşturdukları sistem içerisinde ne o nesnenin sahibi, ne de artık o nesneyi üretenin kontrolünde işlem görürler.
Nesnelerin interneti ürünleri, çeşitli sensör, yazılım ve diğer parçalardan oluşmaktadır. Bir çok bileşenden oluşması nedeniyle, özel hukuk sorumluluğunun hangi bileşenden kaynaklandığının tespiti önem taşımaktadır. Örneğin zarara yola açan husus, cihazın parçalarından mı kaynaklanmakta yoksa yazılımdaki kusurdan mı kaynaklanmaktadır veya iletişim ağının yavaş olması mı neden olmuştur?
Sorumluluğun kaynağının tespiti zorlaştıran bir diğer husus ise, nesnelerin interneti ürününün tüketici tarafından tespit için mahkemeye sunulmasında yatar. Tüketici, ürün içerisindeki kişisel verilerinin ortalığa saçılması ve kaybolması gibi mahremiyet kaygılarıyla ürünü teslim etmekten çekinebilir.
Lütfen sorularınız için bizimle iletişime geçin.